Gençlerde Cinsel Davranış Türleri

22 Temmuz 2015

Türkiye'de gençlerde cinsel davranış türleri arasında genelde gençleri üç çeşit davranış şekli içinde görmekteyiz. Bunların birincisi toplumun kurallarını kabul eden, uslu görünen, mastürbasyonla doyuma ulaşmaya çalışan gençler. İkincisi ise anne-babaya isyan eden, sürekli sorun oluşturan gençler, komşu kızını iğfal edip mahkemeye düşen delikanlılar veya ünlü olmak için evden kaçan, sonunda kullanılıp atılan kızlar. Üçüncüsü ise daha uyanık olan, toplumun ikiyüzlülüğüne adapte olan masum gözüküp her şeyi yapan gençler. 14-20, hatta 25 yaş arasındaki gençler bu üç grupta ele alınabilir. Gençlerde cinsel davranış türleri arasında görülen sorunların büyük bir kısmı evlilik öncesi ilişkilerini ve bu dönemde gençlerin cinsel yoksulluğunu kapsamaktadır. Ülkenin gelişmesinin gereksinmesi olarak, daha fazla genç yüksek tahsil yapmaktadır. Bazıları ise işsizdir veya kırsal kesimde, evlenebilmek için gerekli başlık parasını bir araya getirememektedir. Kentlerde başlık parası yok gibidir. Fakat buna karşılık hediye ve çeyiz, gencin altında kalkamayacağı parasal yükümlülükler mevcuttur. Bu toplumsal sorunlar yanında karşı cinsten beğenilme gencin kendini kanıtlaması için çok önemlidir. Genç bazen farkında olmadan da cinsel yoldan çekici olabilmek için her şeyi yapmaya hazırdır. Şişman bir genç kız, zayıflamak için yaşamının hiçbir döneminde bu kadar çaba göstermeyecektir. Saçlarının rengini değiştirecek, burnunda kemer varsa estetik ameliyatla onu da düzelttirmeye çalışacaktır, işte bu dönemlerde kimi zaman gençlerde cinsel davranış türleri kapsamına giren intihar olayları oldukça fazladır. Şahsiyet sahibi olmaya başlayan genç, artık anne-babasının tesirinden kopmaya çalışmaktadır.

 AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER

Anne-baba, gençlik çağına giren çocuğa sorunlarını tartışabileceği bir samimiyetle yaklaşmalı, anlayış göstermelidir. Bu noktada ailelere düşen görevler katı ve acımasız olmamak, topluma karşı ortaya çıkabilecek sorunlarda onun yanında olarak yardımcı olmaktır. Gençlere şunu yapma, bunu yap dememelilerdir. Onlarla arkadaş gibi konuşabilmeli, kendi hayat tecrübelerini aktarmalıdırlar. Örneğin "geneleve gitme", demenin hiçbir faydası yoktur. Çünkü genç cinsel dürtülerini bu şekilde kısmen de olsa doyurabiliyorsa, mutlaka gidecektir. Genç "delikanlılığın" verdiği umursamazlıkla veya bilgisizlik nedeniyle, orada boşalıp rahatlamasının yanında sağlığını ne gibi tehlikelerin beklediğinin belki de bilinci içinde değildir. İşte burada yine ailelere düşen görevler böyle ilişkilerden belsoğukluğu, frengi, Hepatit-B ve AİDS gibi hastalıkları kolayca kapabileceğini arkadaşça bir tavır içinde anlatmaktır. Eğer böyle bir kadınla beraber olacaksa en azından mutlaka prezervatif kullanmaları ve eğer dişetlerinde kanama varsa, o zaman bu tip kadınlarla öpüşmekten sakınmaları gerektiği belirtilmelidir. Bu tür zührevi hastalığın gençte pek çok sağlık sorunları doğurabileceği ve ileride kısırlığa neden olabileceği söylenmelidir. Genci mutlaka AİDS ve Hepatit-B gibi virüs hastalıklarının ölümcül olduğunun bilincine vardırmakta ailelere düşen görevler arasındadır. Gence bir hastalıktan şüphelendiğinde mutlaka vakit geçirmeden doktora gitmesi önerilmelidir. Pek çok mutlu evliliklerin gençlik yıllarında kapılan hastalıklar sonucu oluşan kısırlıklarla noktalandığını bir gerçektir.

AİLELER BU DÖNEMDE ÇOCUKLARINA NASIL DAVRANMALI

Gençlere pratik olmayan sadece teorik ahlak kurallarını vermekle, onların güncel sorunlarına yardımcı olamayız, kendimizden uzaklaşmalarına ve yalnız kalmalarına neden oluruz. Gençlik çağı genç ile aile arasında çatışmaların her an yaşanabileceği bir çağdır. Bu dönemde ailelere düşen görevler çocuğunuzu anlamaya çalışmak, kendi aile yapınıza göre çözümler bulmak ve baskı kurmamaktır. Arkadaş grupları, yetişen gençin kendi kimliğini, yeteneklerini ve ilgi alanlarını tanıdığı ve tarttığı bir ortamdır, ilk aşklar, ilk flörtler, günahlar ve belki de suçlar orada işlenir. Genç tarafından anne babanın çocukluk yıllarında olduğu gibi, artık beğenilmediği bu yaşlarda genç içine girdiği grubun saygısını yitirmemek için o arkadaşlarının değer yargılarını benimser. Tabii ki arkadaş grupları içinde yer almak çocuğunuzun kişiliğinin gelişmesi için önemlidir. Sadece çocuğunuzun kimlerle arkadaşlık ettiği değil, girdiği grubun davranış ve değer yargıları da çok önemlidir. Çocuğunuza "ben sana güveniyorum fakat çevreye güvenmiyorum", veya "biz de genç olduk" gibi tutarsız yaşam dersleri vermemek yine ailelere düşen görevler içindedir. Bu tür yaklaşımlar onu ciddiye almadığınızı düşündürebilir. Çocuğunuzun akıl hocası değil, ona duygusal destek olan bir dostu olun, gereğinde o gelip sizi bulacaktır. Gencin devamlı evin dışında arkadaşlarının arasında olmak istemesi, sizi, yani aileyi terk etme anlamına gelmez. Yine bu noktada ailelere düşen görevler içinde gencin topluma girebilmesi için destek vererek güvene dayalı bir ortam yaratmaya çalışmak, sevgiyi ondan esirgememek, fakat tutarlı olup ve abartıdan kaçınmaktır. Güçsüz yönlerini çok eleştirmek yerine güçlü yeteneklerini ortaya çıkarmasına yardımcı olmaktır. Ortaya çıkabilecek çatışmalarda zorlayıcı olmamaktır. Emretmemek, fakat ikna etmeye çalışmaktır. Değerli arkadaşlar bugünkü makalemizde sizlerle gençlerin cinsel davranış türleri ve bu konuda ailelere düşen görevler hakkında bilgiler paylaştık. Yeni yazılarımızda görüşmek üzere....

 

 

Diğer Makaleler

Ptt Kargo UPS Kargo Visa Card MasterCard Valid W3C Geciktirici