31 Ağustos 2015


Bugün toplumumuz çok ciddî bir mesele ile karşı karşıyadır: Ahlâkî değerler, gittikçe zayıflıyor. Topluma yön veren hemen hemen tüm sanat dalları,  ahlaki  kaygılardan gittikçe uzaklaşmakta, bunu medya ve internet takip etmektedir. Geleneksel aile kavramı ve kadınla erkek arasındaki ilişkileri düzenleyen eski ahlâki ve manevî değerler, hızlı bir şekilde yozlaşmaktadır. «modern» olmakla övünen, fakat modernliğin en yanlış ve kötü taraflarını  benimseyip uygulayan gençlerimiz arasında bu yozlaşma çok daha hızlanmıştır ve artık bugünün gençleri büyürken ailesinden öğrendiği ahlâkî değerlere şüphe ile bakmaktadır. Onların söylediği şekilde hareket etme tarzının kendi gençlik çevrelerinde kabul görmeyen ve dalga geçilen bir geri kafalılık olarak düşünmektedirler.

GÜNÜMÜZDE CİNSEL AHLAK

Günümüz toplumunun artık çok az ortak payda da buluşma noktası kalmıştır. Gerek cep telefonu, televizyon, internet kullanımının insanları yalnızlaştırıp, bireyciliğe yöneltmesi ve bunun sonucunda oluşan teknoloji bağımlılığı, gerekse eski dönemlerde var olan komşuluk, mahallelilik gibi kavramların oluşturduğu birlik-beraberlik kültürünün, yoğun iş hayatı arasında tamamen kaybolup gitmesiyle çoğu ahlaki değer eriyip yok olmuştur. Özellikle insan ilişkileri tamamen materyalist yaklaşım ve menfaat üzerine oturtulmuş durumdadır. Bu durum sonucunda artık bazı kadınlar cinselliği bir rant aracı olarak görmekte, duygularını bir tarafa atıp, erkeği tamamen bir çıkar objesi ve maddi menfaat sağlayıcı olarak görmektedirler. Artık bu tarz kadınlarda cinsel ahlak tamamen yok olmuş ve cinsellik kutsal olmaktan çıkıp, bayağılaşmıştır. Aynı durum erkekler içinde, güç ve para sahibi olanların bazıları kadını salt cinsel obje olarak görüp, onları maddi fayda ve rahatlıklarıyla satın alınabilecek birer “mal” gözüyle bakmaları sonucunu doğurmuştur. Bu ahlaksız arztalep dengesi toplum içinde giderek yaygınlaşmakta ve artık yadırganmamaktadır. İşin acı tarafı bazı kız anneleri bile kızlarına ahlaki terbiye vermek bir tarafa, onlara bu oportünist ve çıkarcı yaklaşımlarla erkekleri sadece menfaat ve para makinesi olarak görmeleri yönünde telkinler vermektedirler. Medyada yayınlanın bazı sözde “evlilik” programlarında bile kadın metalaştırılmakta ve erkeğin sahip olduğu maddi güç değerinde kendisine sahip olabileceği vurgulanmaktadır. Bu aşağılık ve kadını küçük düşüren durum bile toplum tarafından kabul edilmiş ve benimsenmiştir.

CİNSEL AHLAK NASIL OLUŞUR?

Cinsel ahlak, bir toplumda genel ahlaki değerler var olduğu sürece kendisine bir yol bulur, bu durumdan yoksun toplumlarda cinsel ahlak ve değerlerden söz etmek mümkün değildir. Cinsellik kutsallığını kaybedip, tüm duygulardan yoksun sadece cinsel açlık, doyumsuzluk, hırs, menfaat, rant gibi olgular üzerine kurulursa, o ilişkinin bir genelev ya da profesyonel kadınla ücret karşılığı ile yapılan bir ilişkiden hiçbir farkı kalmaz. Maddiyat kadınlar için hayatı kolaylaştırıcı ve rahatlatıcı bir unsur olarak tabiki aranması gereken bir kriter olabilir. Ancak salt maddiyat ve tek bu kriter üzerine kurulmuş birlikteliklerin de çoğunun sonu hüsran olur. Bu birliktelikler yaşasa dahi çoğunda mutluluk ve huzur asla bulunmaz. Maddiyattan önce kadınların erkekte araması gereken çok daha öncelikli özellikler olmalıdır. Babalık yapabilecek özelliklere sahip, sorumluluk sahibi, karakter yapısı, kişilik, huylar ve alışkanlıklar, tavır ve davranışlar, aile yapıları, eğitim seviyesi, uyumluluk gibi birçok özellik anlam bulduktan sonra kişinin maddi seviyesine bakılabilir. Erkekler içinde, sadece cinsel anlamda çekiciliği olan, cinsel uyumluluğu ve tutkusu üst seviyede olan bir kadından önce yine yukarıda bahsettiğimiz özelliklere bakmak ve seçimleri bu doğrultuda yapmak gerekir. Unutulmamalıdır ki cinsel ahlak, ileride kurulacak düzgün aile yapılarıyla nesilden nesile aktarılarak var olabilir.












Diğer Makaleler

Ptt Kargo UPS Kargo Visa Card MasterCard Valid W3C Geciktirici